Sokaklar, arsalar ve de tarlalar... Bir çoğumuz oralarda başladı futbol oynamaya, futbolu sevmeye. Oralarda ilk defa bir takımın formasını giydi, o formaya ömrü boyunca sadık kaldı. Tarafı ve taraftarı olup hayatının bir parçası yaptı. İnsanlar çok sevdi bu güzel oyunu.
Herkesin çok sevdiği bu oyunun sermaye tarafından keşfedilmesi ve ardından hemen müdahil olması çok sürmedi. Milyon hatta milyarlarca insanın sevdiği bu oyun artık büyük bir sermaye ürünü haline geldi. Sermaye büyük yatırımlar yaptı bu alana. İnsanların duyguları nasıl paraya çevrilir örneği en güzel futbol ile sergilendi. 10 liralık bir kumaş parçası 500 liraya pazarlandı. Hatta milliyetçi duyguların tercümanı olarak uluslararası bir alana çevirdi. Ekonomide, teknolojide geri kalanlar için futbol bir güç göstergesi haline geldi, getirildi. Abiler buna endüstriyel futbol adını verdi.
Paranın olduğu yerde siyaset olmaz mı?
Ülkemizde sermaye çeşitli nedenlerle futbola eskisi gibi para aktarmıyor. Kulüplerimizin hepsi neredeyse batmış durumda. Sırayla her gün bir kulüp yöneticimiz FIFA ve UEFA'ya hesap vermeye gidiyor. Transfer yasakları, puan silmeler başladı ve ardı arkası kesilmeyecek gibi gözüküyor.
İflas eşiğindeki kulüplerin devletten başka sığınacak limanı kalmadı. Siyasilerin kapısında nöbet tutuyorlar, araya hatırlı insanlar koyup randevu peşinde koşuyorlar.
Eski sponsorlar yok, özel sektör ilgi göstermiyor. Sponsorların neredeyse tamamı devlet kurumları. Belediyeler şehir takımlarını kurtarmaya, en azından gidebildiği yere kadar götürmeye çalışıyor.
Eskiler can derdine düşmüşken, yeni yeni takımlar kuruluyor, kullanışı kolay bizim takımlar (!) Proje takım diyor abiler, ligde fırtına gibi esiyor, estiriyorlar.
Dün sponsorların düdüğünü çalanlar bugün devletin ve devleti yönetenlerin düdüğünü çalıyor. Para sonuçta kim verirse... Adil futbol mu? O bizim memleketi terk edeli çok oldu.
siyasi futbol |
Paranın olduğu yerde siyaset olmaz mı?
Ülkemizde sermaye çeşitli nedenlerle futbola eskisi gibi para aktarmıyor. Kulüplerimizin hepsi neredeyse batmış durumda. Sırayla her gün bir kulüp yöneticimiz FIFA ve UEFA'ya hesap vermeye gidiyor. Transfer yasakları, puan silmeler başladı ve ardı arkası kesilmeyecek gibi gözüküyor.
İflas eşiğindeki kulüplerin devletten başka sığınacak limanı kalmadı. Siyasilerin kapısında nöbet tutuyorlar, araya hatırlı insanlar koyup randevu peşinde koşuyorlar.
Tokatspor |
Eski sponsorlar yok, özel sektör ilgi göstermiyor. Sponsorların neredeyse tamamı devlet kurumları. Belediyeler şehir takımlarını kurtarmaya, en azından gidebildiği yere kadar götürmeye çalışıyor.
Eskiler can derdine düşmüşken, yeni yeni takımlar kuruluyor, kullanışı kolay bizim takımlar (!) Proje takım diyor abiler, ligde fırtına gibi esiyor, estiriyorlar.
Dün sponsorların düdüğünü çalanlar bugün devletin ve devleti yönetenlerin düdüğünü çalıyor. Para sonuçta kim verirse... Adil futbol mu? O bizim memleketi terk edeli çok oldu.