A MİLLİ TAKIM |
A milli takım...
Yaklaşık bir yıldır şike ile yatıp şike ile kalkan Türk futbol camiası, geçtiğimiz haftayı yine Çağlayan adliyesinde geçirdi. Tutuklu, tutuksuz yargılanan 93 futbol adamı hakim karşısında kendilerini aklamaya çalıştılar. İddia edilen suçlara karşı savunmalarını yaparak mahkeme başkanına son sözü bıraktılar. Bu ay sonun itibariyle adli yargı ceza yada beraat kararını vereceğe benziyor.
Yaklaşık bir yıldır şike ile yatıp şike ile kalkan Türk futbol camiası, geçtiğimiz haftayı yine Çağlayan adliyesinde geçirdi. Tutuklu, tutuksuz yargılanan 93 futbol adamı hakim karşısında kendilerini aklamaya çalıştılar. İddia edilen suçlara karşı savunmalarını yaparak mahkeme başkanına son sözü bıraktılar. Bu ay sonun itibariyle adli yargı ceza yada beraat kararını vereceğe benziyor.
Hukuk, bizim gibi sıradan insanların anlaması nerdeyse imkansız bir bilim dalı. Aynı kitaplardan, aynı okullardan mezun olmuş Savcılık mütaalasında 39 yıl hapis diyor, Tff etik kurulu başkanı tertemiz diyor. Pfdk başkanı 10 kişiye ceza veriyor büyük ihtimal tahkim kurulu başkanı tertemiz diyecek. Mahkeme başkanı ise aylardır hapislerde tuttuğu insanları uzun bir süre daha orda tutacağa benziyor.
Bizim iç hukukumuz bu saatten sonra nasıl karar verirse versin kimseyi memnun etmeyecek. Zaten hukukunda herkesi memnun etmek gibi bir derdi yok. Hukukun temeli adaleti sağlamaktır. Asıl mevzumuz futbol hakkında son sözü söylecek olan Uefa ve Fifa daha önce defalarca sinyalini yaktığı kararlarını açıklaması an meselesi. Geleneksel ve sosyal medyada hergün bir başka senaryo üretiliyor. Yazanların büyük çoğunluğu ya tarafı yada menfaati olduğu gibi yazıyor. Ortada bir gerçek var ki Uefa cephesinde işler bizim burdaki gibi işlemiyor. TFF'nin günah bizden gitsin biz ne etliye ne sütlüye karışalım diye verdiği kararlar Uefa'dan dönecek ve can çekişen Türk futbolu mutlaka cezalandırılacak. Detay olarak kulüpler, kişiler ve Milli takımlar seviyesinde nasıl bir ceza uygulayacağı herkesin ortak merakı.
Tüm gözler Uefa'nın vereceği karara çevrilmişken 2014 Dünya kupasına hazırlanan A milli takımımız, bir kaç gün sonra Avrupa şampiyonasına katılacak Portekiz ile hazırlık maçı yaptı. Portekiz, Avrupa şampiyonasının favorileri arasında yer alan kadrosunda Dünya'nın en iyi futbolcularının bulunduğu bir takım.
Dün akşam bir yandan twitter'i takip ediyor bir yandan da Trt haber'de Ömür dediğin isimli programı izliyordum. Programı takip edenler bilir, yaşlanmış hayatların, yaşlı insanların çatlamış dudakları ile hayata dair sözleri ve ona eşlik eden bağlamadan çıkan sesin hüznü çöktü üzerime.
Benim gibi bir futbol severin aklına bile gelmiyordu milli maç. Birden gooolll diye atılan tweetlere rastladım. O an hemen kanal değiştirdim ve maçı izlemeye koyuldum. Açıkcası günler öncesi Portekiz ile oynayacağımızı duyunca beş yeriz demiştim. Fakat sahada güzel bir mücadele vardı. Uzandığım yerden kalktım ve özlediğim futbola dair şeyleri sahada görmeye başladım. Bizim çocuklar bir başkaydı sanki. Derken Umut Bulut öyle bir gol attı ki şapka çıkarılacak cins'dendi. Normal bir zamanda olsa belki sıradan denilebilir ama golden önce presi, Burak Yılmaz'a pası verip geri alması, Allah ne verdiyse diye asılıp topa vurması, o hırsı gözlerimle gördüm. Yine Dünya'nın en büyük futbolcularının başında kabul edilen Ronaldo'nun penaltı atışında Volkan'ın o topa uzanan eli öyle anlamlı mesajlar doluyduki anlayabilenler için.
Ey siz futbolumuzu yönetenler;
Hiç düşündünüz mü bu çocukların yarın uluslararası yarıştan men edilebileceğini? Dün akşam aslanlar gibi mücadele eden futbolcularımızın emeklerine kıymayın... Tüm kirli işlerden ayırın güzel oyunu. Belki birilerinin canı yanacak, varsın yansın...
Bu çocuklar oynamak istiyor, oynuyor be abi.
Umut Bulut - Halil Altıntop |