Kendimi bildim bileli Trabzonspor'luyum. Yıllardır uzaktan uzağa takip ediyorum. Bulunduğum her platformda, lafı bir yerden dolaştırıp Trabzonspora getirdim. Hiç alakası olmayan konularda alakasız insanlara anlattım durdum. Bunu da kendime bir görev bildim. Sıkça sorulan sorulardan Trabzon'lu değilsin neden Trabzonspor diyenlere gereken her türlü cevabı verdim. Çok şükür, o günlerden bugünlere Trabzonspor o kadar büyüdü ve sınırları aştı ki bu tür sorulara artık maruz kalmıyorum. Galiba biraz fazla abartmış olmalıyım ki şimdi de Trabzon'lu olmadığımı ikna etmeye çalışıyorum.
Trabzonspor taraftarlığımı ikiye ayırmam gerekiyor. Sosyal medyadan öncesi ve sonrası. Trabzon'da hiç yaşamadan geleneksel medyanın verdiği kadar okuyor ve takip ediyordum. Bilgiye ulaşma konusunda sınırlı olsa da ruhumuza işlemiş olan sevgi ve ona olan aidiyet duygusuyla yaşıyordum Trabzonspor'luluğu. Okulda, asker ocağında, işyerinde nerde bir Trabzonspor'lu görsem sanki kardeş görmüş kadar seviniyordum. O kadar yakın biliyordum ki kendime ayaküstü de olsa iki muahabbeti asla kaçırmıyordum. Şimdi internetin ve sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle çevremiz daha da genişledi. Dünyanın dört bir yanından aynı renklere gönül vermiş insanlarla iletişim kurup anlık bilgiye ulaşma ve gelişmeler karşısında olumlu, olumsuz tepkiyi birlikte veriyoruz.
Diyeceksiniz ki; seni bilen biliyor, bayram değil seyran değil bunları neden yazıyorsun?
Haklısınız...
Sevdamız dediğimiz Trabzonspor'a çok başkan, yönetici geldi geçti. Öncelikle; kurulduğu günden bugüne kadar futbolun kirli dünyasına bizi bulaştırıp başımız öne eğdirmeyen, gururlu bir şekilde sokaklarda gezdirdikleri için emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
Malum şike süreci boyunca çok yazdık çok konuştuk. Şu günlerdeyse sürecin sonuna gelmek üzereyiz. Kimin haklı kimin haksız olduğunu taraflı tarafsız herkes görüyor. Trabzonspor yine başı dik ve gururlu bir şekilde hakkının peşinde koşuyor. Çalınan emeğinin iadesi için her alanda mücadele ediyor yedi başlı dev ile. Trabzonspor yönetimi eksikleriyle, fazlalıklarıyla tabiri yerindeyse savaş yapıyor.
Ne yazık ki; Pazar akşamı televizyonda bir grup sözüm ona Trabzonspor taraftarının başkanının arabasına yumurtalı saldırı yaptığını gördüm. Hep bu anı bekleyen İstanbul medyasına bayram yaşattıkları için üzüldüm, utandım. O yumurta bana atılsa bu kadar içerlenmezdim. Ardından Beyaz tv ve Kanaltürk televizyonlarında başkanın açıklamalarını izledim. Sesi o kadar yorgun ve sinirli geliyordu ki o konuştukça kendim konuşmuş gibi hissediyordum. Resmen isyan ediyordu başkan. Onu isyan ettirenin İstanbul'un çakalları değil o yumurtayı atanlar olduğunu düşündüm hep.
Bu dönemde Başkanı istifaya davet eden, saldırı yapanların Trabzonspor'lu olduğuna inanmıyorum. Başkaları hapislerden mektup yazan, sayfa sayfa tapelerle şike yaptığı devlet tarafından ispatlanan kişilere tam destek verirken bu istifa istemi neyin nesi? Hangi mantık? Anlamıyorum...
Uzaktayız ama görüyoruz başkanı yalnız bırakanları. Meşhur Trabzon'lu sanatçıları, siyasetçileri, iş adamlarını, stk'ları. Şike davasında tek kelime edemeyip televizyonlarda başkanı eleştirenleri. Başka takımların peşinde koşanları, sıkıştı mı ben de Trabzon'luyum diyenleri. N'olur Susun beyler ve bizden uzak olun. Sizden artık bir şey beklemiyoruz. Biz Trabzon'luların değil Trabzonspor'luların sevdalıyız.
Başkan elbette hata yapmıştır. Bende eleştirdim zamanında. Yanlış transferler, elde tutulamayan oyuncular, Yıldırım Demirören'in desteklenmesi vs. Yarında eleştireceğiz elbet. Ama bugün eleştiri değil destek günüdür. Arkasında milyonlarca Trabzonspor'lunun olduğunu hissettirme günüdür. Hep diyoruz ya masaya yumruğu vursun. İşte o atacağı o yumruğa güç olma günüdür.
Sevgili Trabzonspor'lular; Benim, Sadri Şener ve ekibine desteğim sonsuzdur. Adalet er yada geç tecil ettiğinde o kupa Trabzon'a gelecek ve onu yine siz kutlayacaksınız. Bende televizyon karşısında sizin sevincinize ortak olacağım. Yarın pişman olacağınız şeylerden uzak durun ve bu davada mücadele edenlere elinizden geldiğince destek olun.
Sayın Başkanım; Lütfen mücadeleni sonuna kadar sürdür. Üç beş çakala aldırış etme. Biz inanıyor ve destekliyoruz.
Sonuna kadar Trabzonspor...