Ana içeriğe atla

Söz'ün söz'ümdür Trabzonspor

Trabzonspor logo
son günlerde yaşananlara karşı tarihi bir açıklama yaptı. Söz'ün söz'ümdür Trabzonspor diyerek aynen aktarıyorum.














Trabzonspor ile Fenerbahçe takımları arasında 1 Nisan 2012 Pazar günü Hüseyin Avni Aker Stadı’nda oynanan müsabakanın ardından konuya taraf iki kulübün resmi sitelerinden yaptıkları açıklamalar futbola bakış açılarının gözler önüne serilmesi açısından çarpıcı birer örnektir.



Bir tarafta kendi özeleştirisini yapan, rakibin uğradığı haksızlığı göz ardı etmeyen ve yaklaşan Süper Final öncesi futbolun tüm kesimlerini duyarlı olmaya davet eden Trabzonspor, diğer yanda ettikleri teşekkürün ardından gelen taraftar baskısıyla üslubunu değiştirip kulübümüze ve yönetim kurulumuza yönelik ağır ifadeler kullanan Fenerbahçe.

Sırf bu iki üslup karşı karşıya koyulup, objektif bir bakış açısıyla değerlendirildiğinde dahi Türk futbolunda en büyük provokasyonun kimler tarafından yapıldığı sorusunun cevabı rahatlıkla sahibini bulacaktır.

Fenerbahçe Kulübü’nün resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamanın ilk bölümü müsabaka haftasında özelikle taraftarlarımız üzerinde oluşturulmaya çalışılan baskı ve sindirme çabalarının hangi adreslerden kaynaklandığını apaçık gözler önüne sermektedir.

Kendi güvenliklerinin en iyi şekilde sağlandığının altını çizip, bu anlamda yapılan teşekkürün ardından şiddeti bahane ederek yönetim kurulumuza ve kulübümüze yönelik ağır ifadeler kullanmak, ciddi bir çelişki olmakla beraber, gerçek niyetin deşifre edilmesinden başka bir şey değildir.

Ne yazık ki bu provokatif bakış açısı; Aygün’ün kafasını sarıp sarmalayıp, şampiyonluğu bu yolla kazandığını itiraf eden anlayışın, sahaya kapalı gelen çakıyı ağzıyla açan bugünkü nesillere taşınmış halidir.

Sırf ortamı germe adına, sözde mahkeme ifadelerini maç arifesine taşıyıp, kendini savunmak yerine kulübümüze saldırmayı uygun gören bir Başkan’ın bu yöndeki çabaları, toplumun tansiyonunu yükselten önemli sebeptir.

Çağlayan’da devletin polisine taşlarla saldıran, kendi sahalarında oynanan müsabakada rakip takım teknik direktörünün ve yardımcısının başını yaralayan, ilk maçımızda kalecimiz Tolga Zengin’e atılan cisimleri, daha da önemlisi Başkanımız Sayın Sadri Şener’e koro halinde edilen küfürleri hiçe sayan bir bakış açısının Trabzonspor Kulübü’yle yönetimini sorgulaması haddine değildir.

Bu arada; Fenerbahçe yöneticilerinin bahsettiği başarı anlayışı onların yöntemleriyse, Trabzonspor Kulübü’nün misyonunu tarihten alan hiçbir yönetim kurulu maalesef o başarıyı bugüne kadar gösterememiş ve bundan böyle de gösteremeyecektir (!)

Trabzonsporluluğuyla simgeleşmiş, vefat eden bir sanatçının şarkısını kazanılan maçtan sonra farklı bir üslupla stad hoparlöründen yayınlayıp, rakibiyle sözde alay edenlerin Hüseyin Avni Aker’deki ortamı sorgulamalarının neresi inandırıcıdır?

Türk futbolunu yeşil sahalardan alıp adliye koridorlarına taşıyan, Metris’i spor sayfalarına manşet yaptıran, Avrupa’da itibarımızı düşüren, yine mahkemede kulübümüzün avukatına hakaretler edip, daha sonra da hiçbir olay yaşanmamış gibi Trabzon’a gelen yöneticilerin artık sporumuza kazandıracakları hiçbir artı kalmamıştır.

Bu kişilerin verdikleri tahribatı bir an önce kabullenip, özür dileyerek futbol sahnesinden inmeleri gerektiği halde, haklıymış gibi sözler sarf ederek, eylemlerde bulunmalarını da kamuoyunun objektif kesimlerinin takdirlerine bırakıyoruz.

Fenerbahçe kafilesine karşı, Trabzon’a gelişlerinde, otel, stadyum ve havaalanı transferlerinde en ufak bir saldırı olmamıştır.

Saha içerisinde ise demokratik tepkilerin yanı sıra, tasvip etmediğimiz gelişmeler de yaşanmıştır. Beklentimiz, suç unsuru eylemleri gerçekleştirenlerin bir an önce tespit edilerek Yüce adaletimiz tarafından hak ettikleri cezaya çaptırılmalarıdır.

Milletçe, haklı olanı güçlü kılamayıp, sözde güçlü olanı haklı göstermeye çalıştığımız sürece maalesef bu tip toplumsal reaksiyonlarla karşılaşmak durumundayız.

Bu vesileyle yeni olumsuzluklar yaşanmaması adına hukuğun işletilerek adaletin gecikmeden tecelli etmesi gerektiğinin altını bir kez daha çiziyor, görüşlerimizi bu şekliyle kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz.

Saygılarımızla

Trabzonspor Yönetim Kurulu

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben ben de değilim

 Son günlerde bir başka hallerdeyim.  Bazen, ben bu olamam diyorum, kendimi tanıyamıyorum... Yıkıyorum, yakıyorum, kırıyorum, döküyorum.    Yıkılıyorum, yakılıyorum, kırılıyorum, dökülüyorum..  Tahammül seviyemi anlamlandıramıyorum.  Kaş yapayım derken göz çıkarıyorum ne yapsam olmuyor, olduramıyorum. Ruhum daralıyor, yüreğim kabarıyor, öfkeleniyorum. Doluya koysam taşıyor boşa koysam dolmuyor.  Biliyorum, bildiğimi sanmak istiyorum, bu günler hemen geçsin, geçmiyorsa da bitsin istiyorum.  Hülasa; Çoğu insan gibi ben de zor günler geçiriyorum. Sevginize ve anlayışınıza sığınıyorum.  Cevdet Aykan Demir İstanbul  -  18/07/2021 Bugün duyduğum bir söz beni çok etkiledi ve bu sözden yola çıkarak bulduğum Bedri Rahmi Eyüboğlu' nun şiirini hiç yapmadığım bir şekilde okuyup kaydetmek istedim. Sizlerle de paylaşmasam olmazdı.  Lütfen, yalnız ve karanlıkta dinleyin. 

Sabriye Şengül - Denise Kielholtz maçını canlı izleyin

Sabriye Şengül - Denise Kielholtz arasında yapılacak Bellator  MMA maçını ve diğer tüm maçları buradan canlı olarak izleyebilirsiniz.  Bu gece oynanacak karşılaşmalar listesi Bellator MMA - Londra • Charlie Ward (7-3) vs. Pietro Penini (8-1-1) • Denise Kielholtz (3-2) vs. Sabriye Sengul (0-0) • Kent Kauppinen (11-5) vs. Andy Manzolo (22-6) • George Tokkos (3-0) vs. Kevin Fryer (7-3) • Charlie Leary (16-10-1) vs. Tim Wilde (13-4) • Aiden Lee (7-4) vs. Damian Frankiewicz (7-2) • Robert Whiteford (15-4) vs. Sam Sicilia (17-10) • Alfie Davis (12-3) vs. Alessandro Botti (15-10) • Walter Gahadza (18-4) vs. Lewis Long (16-5) • Akonne Wanliss (2-1) vs. Tim Barnett (7-3-1) • Raphael Uchegbu (1-0) vs. Shane Campbell (18-8) • Chris Bungard (14-5) vs. Benjamin Brander (11-6) • Nathan Rose (7-2) vs. Harry Hardwick (3-2) • Jeremy Petley (12-8-1) vs. Tom Mearns (6-2) • Charlotte McIntyre (0-0) vs. Josie Blaber (1-0)

Çağla Şikel'in canlı yayında memesi gözüktü

Çağla Şikel'in canlı yayın kazası... Ali Şan - Çağla Şikel Show tv'de hafta içi her sabah canlı yayınlanan, " herşey dahil " programının sunucuları  Alişan ve Çağla Şikel canlı yayında dans ederken eski manken, oyuncu ve sunucu Çağla Şikel'in elbisesinin askısı düştü. Çağla Şikel sutyen  giymemesi nedeniyle zor durumda kaldı. Çağla Şikel'in elbise askısı düşmesi nedeniyle yaşadığı şok anını hemen toplardı ve yayına devam ettiler.

Şampiyon Trabzonspor

 Türkiye Süper Ligi 2021 - 2022 sezonu şampiyonu Trabzonspor oldu.  Yıllar sonra gelen şampiyonluk gösterileri ise günlerce sürdü  Trabzonspor yönetimi, teknik heyeti, futbolcu ve taraftarlarını tebrik ediyorum.  Nice şampiyonluklara Trabzonspor  <a rel="me" href="https://mastodon.com.tr/@aykan">Mastodon</a>

Karton çanta nasıl yapılır?

Butik satış mağazaları, giyim mağazaları, ayakkabı mağazaları, kuyumcular, takı ve aksesuar satış mağazaları, fuar, açılış ve etkinliklerin yanı sıra her sektörden firmanın değişik vesilelerle KARTON ÇANTA    kullandığını biliyoruz. Marka bilincine sahip her sektörden firma gerek satış gerekse de hediye alışverişlerinde ürünlerini müşterilerine karton poşet ile sunmaları onlara verdiği değeri göstermektedir. İp saplı karton çanta Kraft kağıt poşet, karton poşet, varak yaldızlı karton çanta, selefonlu poşet ve daha nice ambalaj ürünleri ile sattığınız ürüne değer katın. Bu yazımda sizlerle kaliteli ve uygun fiyat prensibiyle karton çanta imalatı yapan Cere Ambalaj'ı tanıştırmak istiyorum. İstanbul - Bayrampaşa'da faaliyet gösteren Cere Ambalaj imalatçı firmadır. İmalatçı firma olması nedeniyle fiyatlarının piyasaya göre daha uygun olduğunu söyleyebilirim. Her hangi bir adet sınırı olmadan istediğiniz kalitede ürün siparişi verebilirsiniz. Ayrıca; karton çanta sizin ve mar

Cumhuriyetimizin 100. yılı

 Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı kutlu olsun.  "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."  Mustafa Kemal Atatürk 

Neden yazmıyorum

Yaklaşık 10 yıl önce başladığım blog yazarlığına uzun bir süredir ara verdiğimi okuyucularım fark etmiştir. Çeşitli vesilelerle soran dostlarım oldu.  Neden yazmıyorsun? Yazmayı, gördüklerimi, anladıklarımı, dert edindiklerimi dile getirmeyi ne çok sevdiğimi bilirsiniz.  Herkesin taraf olduğu bir ortamda ne yazabilirim, kime ne diyebilirim ki? Kutuplaşmış, ak ile karanın bu kadar net şekilde belirlendiği yerde adil bir şeyden bahsetmek kimi ilgilendir ki? Ya onlardansın ya bizdensin. Bizden değilsen sözünün ne önemi var ki? Ya da sırf bizimkilere yazmanın da pek bir önemi yok değil mi?  Evet uzun zamandır yazmıyorum. Bu gidiş devam ettiği sürece de yazmayı düşünmüyorum.  Buraya kadar mı?  Hayır...  Tabii ki de buraya kadar değil, karanlık yerini güneşe bıraktığında yine yazmaya devam edeceğiz.  Hele bir sis kalsın, memleketin üzerine yine aydınlık GÜNEŞ doğsun... Yine görüşeceğiz.  Şimdilik sağlıcakla kalın.   Cevdet Aykan Demir