Ana içeriğe atla

Olimpiyat bizim neyimize


2020 Olimpiyatlarına aday olduk. Her organizasyona bin bir ümitle olduğumuz gibi.

Olimpiyat ve İstanbul...

Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi?

Gençlik ve Spor bakanı Suat Kılıç; dün adaylık süreci ve yapılacakları anlattı kamuoyuna. Haydarpaşa'ya 100.000 kişilik stad yapılacağını, açılışta konukların tarihi yarım adayı, kız kulesini, bogazın güzelliklerini göreceklerini söyledi. Klasik iki kıta olayı vesaire vesaire. Sonra da medyadan destek istedi.


Bugün yayınlanan gazetelerde, televizyonlarda ne kadar yer bulduğunu açıkcası çok merak ettim. Hafta içi her sabah TRT3 kanalında yayınlanan; Okay Karacan, Cem Dizdar ve Necip Ülgen'in sundugu spor manşet programını izlemeye başladım. Program da Olimpiyat adaylıgı ile ilgili haberleri okumaya ve yorumlamaya başladılar. Programı izlerken aynı zamanda twitter üzerinden programa yazılan tweetleri takip ettim. 3.dakikadan sonra izleyiciler tarafından homurdanmalar başladı. Tam da tahmin ettiğim gibi.

Bakan bey'in de dediği gibi olimpiyat yapmak devletin işi olmamalı. Devlet ancak destekçisi olmalı. Lakin bizim memlekette bu mümkün gözükmüyor. Devletimiz acaba bu kararı kendi mi verdi yoksa millet aman bakanım bize olimpiyatı getir diye mail yağmuruna mı tuttu. Halkın yüzde kaçı sosyal medyada, sokakta, orda, burda bakan beyin bacağına yapıstı merak ediyorum.

Programa dönecek olursak; programa gelen tweetlerde üff, püff uykumuz geldi konuyu değiştirin isteklerini Okay Karacan dile getirdi. Programı izleyen sayın bakan programa telefonla katıldı. Dün yaptıgı açıklamaları tekrar etti ve yine medyadan destek istedi. Kendisine sorulan soruların nerdeyse tamamı şike süreci ile ilgili oldu. Tabii programcılar tarafından sorulmadı.

Bu ülke de kim ne derse desin, futbol ve şike davasından başka bir şey konuşulmuyor. Bakan bey'in istediği ve gündem değiştirmeye yönelik haberler kimsenin umrunda değil. Zaten bir iki gün sonra da görevliler dışında kimsenin umrunda olmayacak.

8 ay oldu şike davası başlayalı. Cak,cuk'dan başka hiç bir şey söylenmedi veya hiç bir icraat yapılmadı. Gelenler gidenleri aratmayacak demeçler vermeye devam ediyorlar. Nereye varacak bu işin sonu kestirmek çok zor. Böyle devam ederseler yarın TFF'nin kapısına kilit vurduracaklar onu çok iyi biliyorum.

Halkının en çok sevdiği oyun olan futbolu adil oynatamayan, adil oyunu bozanlara hiç bir işlem yapılmayan bir ülke olimpiyata aday oluyor. Adama sormazlar mı şikecilere ne yaptın diye. Ha biride çıkıp ama futbol özerk demesin. Türkiye'de siyaset sporun göbegindedir. Zaten hala bu ülkede şike davası konuşuluyor ve lastik gibi uzuyorsa sebebi kesinlikle siyasettir.

Olimpiyatlara katılan her sporcunun bir yemini vardır. Hatırlatmak gerekirse; “Olimpiyat Oyunlarında ülkemin şerefi ve sporun zaferi için kurallara uyarak dürüst yarışacağımıza ve gerçek sportmenlik ruhu içinde mücadele edeceğimize and içeriz.” Buna bir de Atatürk'ün "Ben sporcunun zeki çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim." sözünü ilave edelim ve öyle düşünelm. Sportmenlik, kurallar, dürüst yarışma, ahlak vs. bize o kadar uzak kavramlar ki.

Sabır taşı mı sanıyorsunuz siz futbol severleri...

Siz görmek isteseniz de istemeseniz de biz şike, teşvik konuşuyoruz. Suni gündemleriniz ne olursa olsun bizim umrumuzda bile değil. Bu lekeyi kaldırın sporun üstünden. Karar verin. Ak deyin, kara deyin ama bir karar verin. Verin de anlayalım kim ne kadar adam mış.

Kusura bakmayın sayın bakan, hal böyleyken biz ne olimpiyat isteriz, ne bize olimpiyat verirler ne de biz olimpiyat düzenleyebiliriz.

Olimpiyat bizim neyimize...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben ben de değilim

 Son günlerde bir başka hallerdeyim.  Bazen, ben bu olamam diyorum, kendimi tanıyamıyorum... Yıkıyorum, yakıyorum, kırıyorum, döküyorum.    Yıkılıyorum, yakılıyorum, kırılıyorum, dökülüyorum..  Tahammül seviyemi anlamlandıramıyorum.  Kaş yapayım derken göz çıkarıyorum ne yapsam olmuyor, olduramıyorum. Ruhum daralıyor, yüreğim kabarıyor, öfkeleniyorum. Doluya koysam taşıyor boşa koysam dolmuyor.  Biliyorum, bildiğimi sanmak istiyorum, bu günler hemen geçsin, geçmiyorsa da bitsin istiyorum.  Hülasa; Çoğu insan gibi ben de zor günler geçiriyorum. Sevginize ve anlayışınıza sığınıyorum.  Cevdet Aykan Demir İstanbul  -  18/07/2021 Bugün duyduğum bir söz beni çok etkiledi ve bu sözden yola çıkarak bulduğum Bedri Rahmi Eyüboğlu' nun şiirini hiç yapmadığım bir şekilde okuyup kaydetmek istedim. Sizlerle de paylaşmasam olmazdı.  Lütfen, yalnız ve karanlıkta dinleyin. 

Sabriye Şengül - Denise Kielholtz maçını canlı izleyin

Sabriye Şengül - Denise Kielholtz arasında yapılacak Bellator  MMA maçını ve diğer tüm maçları buradan canlı olarak izleyebilirsiniz.  Bu gece oynanacak karşılaşmalar listesi Bellator MMA - Londra • Charlie Ward (7-3) vs. Pietro Penini (8-1-1) • Denise Kielholtz (3-2) vs. Sabriye Sengul (0-0) • Kent Kauppinen (11-5) vs. Andy Manzolo (22-6) • George Tokkos (3-0) vs. Kevin Fryer (7-3) • Charlie Leary (16-10-1) vs. Tim Wilde (13-4) • Aiden Lee (7-4) vs. Damian Frankiewicz (7-2) • Robert Whiteford (15-4) vs. Sam Sicilia (17-10) • Alfie Davis (12-3) vs. Alessandro Botti (15-10) • Walter Gahadza (18-4) vs. Lewis Long (16-5) • Akonne Wanliss (2-1) vs. Tim Barnett (7-3-1) • Raphael Uchegbu (1-0) vs. Shane Campbell (18-8) • Chris Bungard (14-5) vs. Benjamin Brander (11-6) • Nathan Rose (7-2) vs. Harry Hardwick (3-2) • Jeremy Petley (12-8-1) vs. Tom Mearns (6-2) • Charlotte McIntyre (0-0) vs. Josie Blaber (1-0)

Çağla Şikel'in canlı yayında memesi gözüktü

Çağla Şikel'in canlı yayın kazası... Ali Şan - Çağla Şikel Show tv'de hafta içi her sabah canlı yayınlanan, " herşey dahil " programının sunucuları  Alişan ve Çağla Şikel canlı yayında dans ederken eski manken, oyuncu ve sunucu Çağla Şikel'in elbisesinin askısı düştü. Çağla Şikel sutyen  giymemesi nedeniyle zor durumda kaldı. Çağla Şikel'in elbise askısı düşmesi nedeniyle yaşadığı şok anını hemen toplardı ve yayına devam ettiler.

Şampiyon Trabzonspor

 Türkiye Süper Ligi 2021 - 2022 sezonu şampiyonu Trabzonspor oldu.  Yıllar sonra gelen şampiyonluk gösterileri ise günlerce sürdü  Trabzonspor yönetimi, teknik heyeti, futbolcu ve taraftarlarını tebrik ediyorum.  Nice şampiyonluklara Trabzonspor  <a rel="me" href="https://mastodon.com.tr/@aykan">Mastodon</a>

Karton çanta nasıl yapılır?

Butik satış mağazaları, giyim mağazaları, ayakkabı mağazaları, kuyumcular, takı ve aksesuar satış mağazaları, fuar, açılış ve etkinliklerin yanı sıra her sektörden firmanın değişik vesilelerle KARTON ÇANTA    kullandığını biliyoruz. Marka bilincine sahip her sektörden firma gerek satış gerekse de hediye alışverişlerinde ürünlerini müşterilerine karton poşet ile sunmaları onlara verdiği değeri göstermektedir. İp saplı karton çanta Kraft kağıt poşet, karton poşet, varak yaldızlı karton çanta, selefonlu poşet ve daha nice ambalaj ürünleri ile sattığınız ürüne değer katın. Bu yazımda sizlerle kaliteli ve uygun fiyat prensibiyle karton çanta imalatı yapan Cere Ambalaj'ı tanıştırmak istiyorum. İstanbul - Bayrampaşa'da faaliyet gösteren Cere Ambalaj imalatçı firmadır. İmalatçı firma olması nedeniyle fiyatlarının piyasaya göre daha uygun olduğunu söyleyebilirim. Her hangi bir adet sınırı olmadan istediğiniz kalitede ürün siparişi verebilirsiniz. Ayrıca; karton çanta sizin ve mar

Cumhuriyetimizin 100. yılı

 Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı kutlu olsun.  "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."  Mustafa Kemal Atatürk 

Neden yazmıyorum

Yaklaşık 10 yıl önce başladığım blog yazarlığına uzun bir süredir ara verdiğimi okuyucularım fark etmiştir. Çeşitli vesilelerle soran dostlarım oldu.  Neden yazmıyorsun? Yazmayı, gördüklerimi, anladıklarımı, dert edindiklerimi dile getirmeyi ne çok sevdiğimi bilirsiniz.  Herkesin taraf olduğu bir ortamda ne yazabilirim, kime ne diyebilirim ki? Kutuplaşmış, ak ile karanın bu kadar net şekilde belirlendiği yerde adil bir şeyden bahsetmek kimi ilgilendir ki? Ya onlardansın ya bizdensin. Bizden değilsen sözünün ne önemi var ki? Ya da sırf bizimkilere yazmanın da pek bir önemi yok değil mi?  Evet uzun zamandır yazmıyorum. Bu gidiş devam ettiği sürece de yazmayı düşünmüyorum.  Buraya kadar mı?  Hayır...  Tabii ki de buraya kadar değil, karanlık yerini güneşe bıraktığında yine yazmaya devam edeceğiz.  Hele bir sis kalsın, memleketin üzerine yine aydınlık GÜNEŞ doğsun... Yine görüşeceğiz.  Şimdilik sağlıcakla kalın.   Cevdet Aykan Demir