Şike davasında tutuklamaların olduğu ilk günlerde Erman Toroğlu, telegol programına Bordum'dan canlı yayınla bağlanmıştı. Türk futbolundaki kirli oyunlara son vermek için bu operasyonu gerçekleştiren emniyete, savcılığa ve siyasi iradeye teşekkür etmişti. Hemen ardından da futbolu yönetenlerin önünde iki yol olduğunu ve bu yolların hangisini tercih edeceklerini merak ediyordu.
Neydi bu yollar,
1. Şike'ye adı karışan kulüp, kişi kim varsa cezalandırmak ve futboldan uzaklaştırmak
2. Olayı uzatabildiğince uzatıp sulandırmak ve zamana yaymak. Halkın gazını alıp hiç bir şey olmamış gibi devam etmek.
O günden bugüne kadar yaşananlara baktığımızda 2.yol tercih edildi. 8 aylık süreçte hiç bir icraat yapılmadı. İcraat yapması gerekenler yeni icatlar peşinde koştular. Salladılar da salladılar. Adalet mi, para mı? sorusunun cevabı çok net bir şekilde belli oldu. Bunun itiraflarından birisini az önce hayretle okudum. Görevden kaçan M.Ali Aydınlar federasyonu yöneticilerinden Cüneyt Tanman "cezaları verseydik Türk futbolu batardı" diye demeç verdi bir gazeteye. Utanmadan adaletin değil paranın peşinde olduk diyor rahatça. Ne güzel.
Fenerbahçe'yi düşüren başkan olmak istemem diyerek görevden kaçan M.Ali Aydınlar'dan sonra Yıldırım Demirören başkan oldu. Türk futbolunun kurtarıcısı ve sorun çözüsü olarak hem de siyaset ve spor camiasının tam desteğini alarak. İlk demeç olarak 22 Mart'ta ki Uefa kongresine kadar bu işi çözeceklerini söyledi.
Canım ya,
O kadar güzel çözümler buluyor ki, şikeden cezalı kim varsa hemen hepsinin cezalarını kaldırdı. Yahu M.Ali beyin aklına niye gelmediki bunlar. Bakın ne kadar kolaymış değil mi? Şike yok, teşvik yok, küme düşmek yok, puan silme yok. Padişah'mısın be mübarek. Kılıcın ne kadar keskin. (Kendisi padişah olmasa da padişah tarafından atandığını unutmasam iyiydi. )
Ülke içinde tüm sorunları tıkır tıkır çözüyorlar. Kimin hakkı yenmiş, kimin canı yanmış kimsenin umrunda değil ki. Şike davası boyunca cezalardan bahseden gazeteciler bile bu çözümleri mantıklı ve yukardan öyle istiyorlar diye rahat rahat yazıyorlar. Kim yahu bu yukardakiler, onu deyin hele. Bilmiyor musunuz yoksa biliyor da söylemek yemiyor mu?
İşin Uefa ve Fifa ayağı kaldı sadece. Onu da muhterem Başbakanımız Platini ile yapacağı özel görüşmede halledecektir nasıl olsa.
Şike süreci boyunca medyada sesi en gür çıkanlardan Erman Toroğlu gelişmelere en sonunda vay, vay, vay anam vay diyerek noktayı koydu. Vallahi Erman hocam, ilk günlerde söylediğiniz gibi kendinize, emniyet görevlilerine, savcılara yaşamak için haritadan yer beğenin bence. Bu işin piyangosu size vuracak gibi gözüküyor. Belki de bana.