Formalite maçlarndan birisi olan Sivasspor maçını geride bıraktık. Bu ligde şuan olmaması gereken kücük kardeş ile zalimlerin düzeni bozulmasın diye oynatılmak zorunda kaldık. Bir taraftar olarak ne yar'dan ne de ser'den geçemeyip 90 dakikalık bir heyecan yaşadık. Alanzinho ile çoştuk, Volkan ile şenlendik. Yenmemiz gerekiyordu yendik. 2-1
Gerek stadda, gerek televizyonları başında, gerekse internette desteğini esirgemeyen ve geriye düşse bile yenecegiz nasıl olsa diyerek takıma olan güveni sergileyen taraftara teşekkür edip saygı duymak lazım.
Hafta içi takıma ceza aldırmamak için küfür etme, ettirme mesajlarının yerini bulmuş olması da gecenin öne çıkan güzelliğiydi.
Teknik direktörlük sınırlarını çoktan aşmış ve Türk futbolunu birisi kurtaracaksa budur dediğim Şenol Güneş'in maç sonu açıklamalarını heyecan ve gururla izledim. Arşivlenecek ve uzun süre konuşulması gereken açıklamasından sonra ne anlatsak boş.
Hoca diyor ki;
Hep futbol konuşuyoruz ama futbol konuşurken boş konuşuyoruz. Haftalık, aylık, yıllık planlama hepsi yanlış. Bundan futbol çıkmaz. Şu anda oynanan futbol mucize. Beşiktaş ve Trabzonspor sakatlıklarla uğraşıyor. Çalışma ve dinlenme şansı bile bulamıyor. Bu planlamayı çocukların yaptığını düşünüyordum, şimdi kötü niyetle yapıldığını düşünüyorum.
Beni pazartesi günü oynatan zihniyet diğer maçımı neden Cuma'ya alıyor? Bunu geçen sene de yaptılar. Hadi geçen sene şampiyonluk şansım var, önümüzü kesmek için yaptılar. Bu sene neden yapılıyor? Bunun için futbolu konuşmaya gerek yok. Oyuncu çıkmaz bu ligden. Bu kafayla bir şey olmaz bizden.
Bu açıklamalardan sonra kim daha ne diyebilir ki? Gerçekten bu sene boş yere oynuyor boş yere konuşuyoruz.