Taka gazetesi - Mehmet Ali Aydınlar |
Savcılık iddialarını gören TFF başkanı M.Ali Aydınlar durum çok vahim, hiç bir şey eskisi gibi olmayacak demişti.
Üzerinden yaklaşık 5 ay geçti. Savcılık iddianamesi henüz yayınlamasada medyada çarşaf çarşaf tapeler yayınlandı. Futbolu ve gündemi yakından takip eden herkes kirlenmiş futbolun gerçeklerini gördü.
Geleneksel medya ve sosyal medyada herkes tarafına göre konuştu, yazdı, çizdi.
Şike operasyonuna destek verip adalet istedikleri yönünde yaptıkları yayınlar ve TF'nin şikayeti üzerine savcılık tarafından sporda şiddetin önlenmesi’ ve kabahatler kanunu çerçevesinde TAKA Gazetesine en üst limitten iki ayrı yazıdan dolayi iki kez 100 bin TL para cezası kesmişler.
Savcılık tarafından Tff'ye teslim edilen klasörler dolusu delil ve tapeleri inceleyen federasyon ve onun başkanı kendi deyimiyle "dilil yok" diye saçma bir açıklama yapmıştı. Sonra da ötelemeler, futbola yeni icatlar çıkararak milleti uyutma ve unutturma takdiğini seçmişti.
Şimdi sormak lazım;
Sn.Mehmet Ali Aydınlar;
Gücünüz Taka gazetesine mi yetiyor? Sizi canlı yayında rezil eden sizin takımınız Fenerbahçe başkan yardımcısı Nihat Özdemir'i de mahkemeye verdiniz mi? Yada hiç bir şey olmamış gibi sadece futbol konuşacak diyen medya yalakalarını? Acaba Taka gazetesi Trabzonspor'lu olması ve adalet istemesi mi size battı.
Taka gazetesine verilen cezanın meblağı gazetenin ekonomik gücü açısından önemli olsada benim için ha 1 lira ha 1 milyon lira arasında fark yoktur. Önemli olan niyettir. Hırsıza hırsız demek, suçluya suçlu demek, adalet istemek ne zamandan beri cezalandırılıyor. Ne yani yazmasınlar mı? konuşmasınlar mı? her türlü emek hırsızlığına he babam mı desinler. Nerde kaldı sizin demokratlığınız? Demokrasi işime geldiği kadar mı konuşursun mu demek.
Madem şike yok, delil yok neden ağababalarınızın canı yanınca siyasilerin kapısına dayandınız? Kişiye özel kanun çıkarılması için bütün partileri oyuna getirip yasa çıkarttırdınız.?
Ve siyasilerimiz ;
Adının başında Adalet olan bir partinin adaletli yönettiği memleket kavramını yitiriyorsunuz. Sadece Kalkınma partisi iseniz bunu başka bir konuda konuşalım. Fakat adaletten söz etmek artık zor. Kendi milletvekillerinizin bile Cumhurbaşkanına lütfen bu yasayı onaylamayın diye mektup yazdıgı bir dönemde nasıl olur da emek hırsızlıgına göz yumar, kişiye özel kanun çıkarırsınız. Sayın Başbakanın ve sayın Basbakan yardımcınınızın daha sözlerinin yazıldığı mürekkep kurumadan jet hızıyla kanun çıkarmayı bana nasıl anlatacaksınız? Yeni anayasa türküsü ile kavrulup durduğunuz bu günlerde sizin yaptığınız anayasaya kusura bakmayın ama kim itibar edecek.
Spor bakanı Sn. Suat Kılıç'ın ama kulüpler böyle istiyor biz de yaptık açıklaması hiç ama hiç mantıklı değil. Hangi hırsız kendisi için çıkarılan bir yasada ceza ister ki? Sahi daha dün çıkardığınız yasayı aynı kulüp başkanları istemişti değil mi? Yine bu tekifi biz etmedik 4 parti istedi demek de açıkcası şark kurnazlığıdır. Siz istemezseniz bu ülkede sinek bile uçamaz.
Muhalif partilerin görüş ve oylarının meclis yapısı gereği pek anlamı yoktur. Çoğunluk ve istediği kanunu çıkaran Akparti bu işin sorumlusudur ve bu yükün altından nasıl kalakacak merak ediyorum.
Hani biz üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne geçmiştik. Ne oldu o söylem.. Bundan da mı döndünüz?