İsmail Er |
Şampiyonluk yarışının nefes nefese sürdügü ve ligin bitmesine 4 hafta kala çıkan bu yazı üzerine 'yine başladı bunlar' diye anlık refleskle bir yazı kaleme almıştım.
Trabzonspor'lu bir taraftar olarak kaptanımız Egemen Korkmaz'a yakıştıramamıştım haberi. Saha içerisinde en çok güvendigim, inandıgım futbolcuların başında geliyordu. 27 senelik özlemin, hasretin bitmesine günler kala kimse ile transfer görüşmesi yağacagı aklımın ucundan bile geçmezdi. Bir başkası olsa belki derdim ama Egemen'e konduramıyordum. Egemen yapmazdı bunu. Sözleşmesi sezon sonu bitiyor ama kesinlikle 3 kuruşa bu takımı satmaz nasılsa bir orta yolu bulur yönetimle anlaşır diye düşünüyordum.
Yanılmışım;
Haberde anlatılan gelişmeler daha sonra bir bir ortaya çıktı. O daglar kadar güvendigim kaptanım Egemen sessizce gitti. Tıpkı o aralar adı geçen digerleri gibi. Egemen kaptanım; bu kadar sevgi besledigim ve inanıp güvendigim için senden özür dilerim kaptan. Unutmuştum seninde profosyonel oldugunu. Yolun açık olsun...
Ve bugün;
Yazımı okuyan Hürriyet gazetesi yazarı İsmail Er'den şahsıma atılmış bir e-mail aldım. Çok anlamlı ve sözleri ile beni kurşunlayan özenle seçilmiş kelimelerden oluşan bir e-mail. Tecrübesi ve olgun kişiligi ile yazdıkları karşısında açıkcası utandım. Ve bir özür hatta hellallik istemem gerektigini düşündüm. Yine olgunlugu ve tecrübesiyle inşallah özürümü kabul eder.
09.08.2011