Ana içeriğe atla

1 Haziran 2011 gündeme dair sözlerim


Bugün 1 haziran 2011


Burada; aklımdan, yüregimden geçenleri anlatmaya çalışıyorum. Benle birlikte kaç kişi okur bilemem. Bazıları bilerek gelir bazıları tesadüfen bakar ve geçer. Bazen üç bazen beş bazende 15-20 kişi. Malum bu ara sayııları anlamak da zorlanıyorum. Sayı ne kadar olursa olsun herkes görmek istedigi gibi görüyor.

Memleketin gündemi bu günlerde 12 Haziran'da genel seçimleri. Partiler arasında çirkeflige varan hareketleri, sözleri duyuyoruz. Sonu nereye varacak bilmiyorum. Ama gözüken o ki ne kadar pembe tablolar çizilse de gerçegin öyle olmadıgı besbelli. Fakat öyle bir kutuplaşmışız ki kimse benim yogurdum kara demiyor. Memleketin bir şehrinde miting yapacagız diye devletin kolluk gücü, gücünü kullanarak bir insan hayatını kaybetmesine vesile oluyor. Ve bunu tüm halkın meşhur tabirle irdelemesi gerekirken hemen herkes rengine göre cephe alıyor.




Bir şehir düşünün; gündeminin çogu o şehrinin futbol takımı. Elinden haksızlıkla yıllardır özlemle bekledigi şampiyonlugu alınmış ve bunun sorumlusu olarak İktidarı ve onun başbakanını görüyor. O başbakan o şehre seçim mitingi yapmaya geliyor. O şehrin çocukları demokratik hakkını kullanıp mitingi protesto etmeye kalkıyor ama malesef tahammülsüzlük var ya özde o şehrin çocukları miting alanına sokulmuyor. Sonra da buna ileri demokrasi türküsünü yakıyorlar. Bu o şehrin çocuklarına yapılacak en büyük hakarettir.

Anladınız degil mi? Hangi şehirden ve hangi şehrin çocuklarından bahsettigimi. Şimdi o şehrin çocukları şanlı spor tarihlerine kara bir leke olarak yazacaklar bunu. Sadece o şehrin çocukları mı? Elbette hayır.

Evet o şehir Trabzon. Benim de en büyük sevdam Trabzonspor'un şehri. Hiç gitmedigim, sokaklarında gezmedigim, havasını solumadıgım Karadenizin bir şehri. Bende bugünü tarihe yazıyorum. Trabzon'da üzerinde bordo mavi Trabzonspor forması var diye birileri bir yere alınmadılar.

Trabzon'lular için Trabzonspor herşeyden önce gelir diyorlardı. Ama bu söz malesef ki artık degil. Siyaset malesef Trabzon'luları böldü. Sosyal aglarda Trabzonspor'luluklarını tartışamayacagım fanatik bildigim Trabzonspor'lular bile söz siyasete gelince Trabzonspor'u bir kenara atıp siyaseti ön plana aldılar. Daha iki gün önce hakkımızı yiyorlar diye isyan edenler bana iktidarın nedense bugüne kadar yapılmayan stad projesinden, maddi yardım yapacagından bahsediyorlar. Bu kafayla gidersek biz daha çok bekleriz şampiyonlugu. Bu sene Fenerbahçe çaldı, seneye kim bilir hangisi?


Ülkenin genel görüntüsüne bakarsak; İnsanlarımız barut fıçısı gibi. ha patladı, ha patlayacak. Bir an önce şu seçimler olsa da kurtulsak artık der hale geldi. Tahammülsüzlük diz boyu. Daha önce de seçimler oldu. Fakat böyle gergin bir ortam yaşandıgını hatırlamıyorum. Bu hale nasıl geldik, kimler getirdi, neden bu kadar kutuplaştık. Başbakanın dedigi gibi dünün en fanatik ülkücüsü, en azgın komunisti, agası, beyi herkes iktidara karşı olmuş. Eyvallah da neden diye sordu mu acaba kendisine. Bir sebebi olmalı degil mi?


Ortam bu kadar gerginken herkes kafasını iki elinin arasına almalı ve vicdanı ile bu gidişata dur demeli. Ve günü geldiginde mutlaka oy vermeli. Bu seçim ortamı böyle devam ederse, seçim sonucu ne olursa olsun kazananı olmayacak bu bilinmeli.

Kimlerin neyin peşinde, hangi tezgahları kurdugunu apaçık görüyorum. Fakat bu memleket'ten başka gidecek bir yerim olmadıgından sakin olmaya çalışıyorum. Ne kadar daha sabır taşı olacagım bilemiyorum açıkcası.









Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben ben de değilim

 Son günlerde bir başka hallerdeyim.  Bazen, ben bu olamam diyorum, kendimi tanıyamıyorum... Yıkıyorum, yakıyorum, kırıyorum, döküyorum.    Yıkılıyorum, yakılıyorum, kırılıyorum, dökülüyorum..  Tahammül seviyemi anlamlandıramıyorum.  Kaş yapayım derken göz çıkarıyorum ne yapsam olmuyor, olduramıyorum. Ruhum daralıyor, yüreğim kabarıyor, öfkeleniyorum. Doluya koysam taşıyor boşa koysam dolmuyor.  Biliyorum, bildiğimi sanmak istiyorum, bu günler hemen geçsin, geçmiyorsa da bitsin istiyorum.  Hülasa; Çoğu insan gibi ben de zor günler geçiriyorum. Sevginize ve anlayışınıza sığınıyorum.  Cevdet Aykan Demir İstanbul  -  18/07/2021 Bugün duyduğum bir söz beni çok etkiledi ve bu sözden yola çıkarak bulduğum Bedri Rahmi Eyüboğlu' nun şiirini hiç yapmadığım bir şekilde okuyup kaydetmek istedim. Sizlerle de paylaşmasam olmazdı.  Lütfen, yalnız ve karanlıkta dinleyin. 

Sabriye Şengül - Denise Kielholtz maçını canlı izleyin

Sabriye Şengül - Denise Kielholtz arasında yapılacak Bellator  MMA maçını ve diğer tüm maçları buradan canlı olarak izleyebilirsiniz.  Bu gece oynanacak karşılaşmalar listesi Bellator MMA - Londra • Charlie Ward (7-3) vs. Pietro Penini (8-1-1) • Denise Kielholtz (3-2) vs. Sabriye Sengul (0-0) • Kent Kauppinen (11-5) vs. Andy Manzolo (22-6) • George Tokkos (3-0) vs. Kevin Fryer (7-3) • Charlie Leary (16-10-1) vs. Tim Wilde (13-4) • Aiden Lee (7-4) vs. Damian Frankiewicz (7-2) • Robert Whiteford (15-4) vs. Sam Sicilia (17-10) • Alfie Davis (12-3) vs. Alessandro Botti (15-10) • Walter Gahadza (18-4) vs. Lewis Long (16-5) • Akonne Wanliss (2-1) vs. Tim Barnett (7-3-1) • Raphael Uchegbu (1-0) vs. Shane Campbell (18-8) • Chris Bungard (14-5) vs. Benjamin Brander (11-6) • Nathan Rose (7-2) vs. Harry Hardwick (3-2) • Jeremy Petley (12-8-1) vs. Tom Mearns (6-2) • Charlotte McIntyre (0-0) vs. Josie Blaber (1-0)

Çağla Şikel'in canlı yayında memesi gözüktü

Çağla Şikel'in canlı yayın kazası... Ali Şan - Çağla Şikel Show tv'de hafta içi her sabah canlı yayınlanan, " herşey dahil " programının sunucuları  Alişan ve Çağla Şikel canlı yayında dans ederken eski manken, oyuncu ve sunucu Çağla Şikel'in elbisesinin askısı düştü. Çağla Şikel sutyen  giymemesi nedeniyle zor durumda kaldı. Çağla Şikel'in elbise askısı düşmesi nedeniyle yaşadığı şok anını hemen toplardı ve yayına devam ettiler.

Şampiyon Trabzonspor

 Türkiye Süper Ligi 2021 - 2022 sezonu şampiyonu Trabzonspor oldu.  Yıllar sonra gelen şampiyonluk gösterileri ise günlerce sürdü  Trabzonspor yönetimi, teknik heyeti, futbolcu ve taraftarlarını tebrik ediyorum.  Nice şampiyonluklara Trabzonspor  <a rel="me" href="https://mastodon.com.tr/@aykan">Mastodon</a>

Karton çanta nasıl yapılır?

Butik satış mağazaları, giyim mağazaları, ayakkabı mağazaları, kuyumcular, takı ve aksesuar satış mağazaları, fuar, açılış ve etkinliklerin yanı sıra her sektörden firmanın değişik vesilelerle KARTON ÇANTA    kullandığını biliyoruz. Marka bilincine sahip her sektörden firma gerek satış gerekse de hediye alışverişlerinde ürünlerini müşterilerine karton poşet ile sunmaları onlara verdiği değeri göstermektedir. İp saplı karton çanta Kraft kağıt poşet, karton poşet, varak yaldızlı karton çanta, selefonlu poşet ve daha nice ambalaj ürünleri ile sattığınız ürüne değer katın. Bu yazımda sizlerle kaliteli ve uygun fiyat prensibiyle karton çanta imalatı yapan Cere Ambalaj'ı tanıştırmak istiyorum. İstanbul - Bayrampaşa'da faaliyet gösteren Cere Ambalaj imalatçı firmadır. İmalatçı firma olması nedeniyle fiyatlarının piyasaya göre daha uygun olduğunu söyleyebilirim. Her hangi bir adet sınırı olmadan istediğiniz kalitede ürün siparişi verebilirsiniz. Ayrıca; karton çanta sizin ve mar

Cumhuriyetimizin 100. yılı

 Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı kutlu olsun.  "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."  Mustafa Kemal Atatürk 

Neden yazmıyorum

Yaklaşık 10 yıl önce başladığım blog yazarlığına uzun bir süredir ara verdiğimi okuyucularım fark etmiştir. Çeşitli vesilelerle soran dostlarım oldu.  Neden yazmıyorsun? Yazmayı, gördüklerimi, anladıklarımı, dert edindiklerimi dile getirmeyi ne çok sevdiğimi bilirsiniz.  Herkesin taraf olduğu bir ortamda ne yazabilirim, kime ne diyebilirim ki? Kutuplaşmış, ak ile karanın bu kadar net şekilde belirlendiği yerde adil bir şeyden bahsetmek kimi ilgilendir ki? Ya onlardansın ya bizdensin. Bizden değilsen sözünün ne önemi var ki? Ya da sırf bizimkilere yazmanın da pek bir önemi yok değil mi?  Evet uzun zamandır yazmıyorum. Bu gidiş devam ettiği sürece de yazmayı düşünmüyorum.  Buraya kadar mı?  Hayır...  Tabii ki de buraya kadar değil, karanlık yerini güneşe bıraktığında yine yazmaya devam edeceğiz.  Hele bir sis kalsın, memleketin üzerine yine aydınlık GÜNEŞ doğsun... Yine görüşeceğiz.  Şimdilik sağlıcakla kalın.   Cevdet Aykan Demir