Oylum Talu |
Eskiden hepimizin gönlünde bir sinema yıldızı ya da bir sporcuya hayranlığımız olurdu. Her yiğidin gönlünde bir Türkan ŞORAY, bir Kadir İNANIR ya da Metin OKTAY vardı. Ulaşılmaz olması da hayranlığı ve sevgiyi bir o kadar daha artırırdı.
Hatta benim ismim bile böyle bir hayranlığın ürünüdür.. Dönemin Tokat milletvekili ve Sağlık Bakanı Cevdet Aykan'nın bizim köyümüze ziyareti sırasında teyzemin ona hayranlığı ile bana bu ismi vermişler.
Gelişen teknoloji ile artık o eski hayranlıklar ve sevdaları yaşanmaz hale geldi. Televizyonlar, gazeteler ve özellikle internetin yaygınlaşması ile birlikte çeşitli sosyal ağlarda popüler insanlara ulaşmak, onlarla sohbet etme şansının olması, bu tür safiyane duyguları bitırdi. Nerdeyse tüm ünlü insanların; gerek çalışmalarını anlatmak gerekse arkadaşları ile sohbet etmek için üye oldukları Twitter'da onbinlerce takipçilerine bu vesile ile ulaşmış oluyorlar.Yapmış oldukları paylaşımlarla takipçileri dahil yüzbinlere anında ulaşıyor ve eskiden oluşan o büyülü dünyanın sihiri ortadan kalkıyor.
Gelişen teknoloji ile artık o eski hayranlıklar ve sevdaları yaşanmaz hale geldi. Televizyonlar, gazeteler ve özellikle internetin yaygınlaşması ile birlikte çeşitli sosyal ağlarda popüler insanlara ulaşmak, onlarla sohbet etme şansının olması, bu tür safiyane duyguları bitırdi. Nerdeyse tüm ünlü insanların; gerek çalışmalarını anlatmak gerekse arkadaşları ile sohbet etmek için üye oldukları Twitter'da onbinlerce takipçilerine bu vesile ile ulaşmış oluyorlar.Yapmış oldukları paylaşımlarla takipçileri dahil yüzbinlere anında ulaşıyor ve eskiden oluşan o büyülü dünyanın sihiri ortadan kalkıyor.
Asıl mevzuya gelecek olursak cumartesi ve pazar sabahları Habertürk televizyonu'nda "Burası Haftsaonu" isimli bir program var. Programın suncucu Oylum TALU. Ben de bu program sayesinde kendilerini uzaktan hayran bakışlarla tanıma şansı buldum.Sabah uyku mağrurlugu ile televizyonu açar açmaz Oylum hanımın gülen yüzü ile karşılaşıyorum. Sanki sabahın körü degil de başka bir zaman dilimin de yaşıyor. Ne zaman uyandın ne zaman bu kadar enerji doldun anlamış değilim. Çeşitli konu ve konuklar katılıyor programa ama açıkcası benim pek umrum da değiller :) Hatta bazen konu ne onu bile anlamıyorum. Hafta sonumun vazgeçilmezi oldu artık.
Keşke diyorum; o konuk koltuğunda ben olsam. Biliyorum benimkisi olmayacak duaya amin demek ama gönül de neden olmasın diyor. Konuk olmak belki zor ama ne bileyim başka bir yol da olabilir. Yeter ki o gülen gözleri yakından görebileyim. Hani teknoloji bu kadar ilerledi ya belki bana da bir faydası olur.. Sesimi duyar ya da birileri kulağına fısıldar. Evet evet olabilir aslın da. Umutsuz olmamalı degilmi? Hem ben çok şey istemiyorum ki;
Bu yazının ulaştığı herkesin yapabilecegi bir şey mutlaka vardır. Onu da bulmak ve uygulamak sizlere kalmış. Her tarafta bloggeriz; onu yaparız, bunu yaparız diyen yüzlerce arkadaş var. Sosyal medya bizden sorulur diyoruz ya. Şimdi o gücümüzü göstermenin tam zamanı.. Haydi hep beraber bir el atalım dostlarım.
Bu yazının ulaştığı herkesin yapabilecegi bir şey mutlaka vardır. Onu da bulmak ve uygulamak sizlere kalmış. Her tarafta bloggeriz; onu yaparız, bunu yaparız diyen yüzlerce arkadaş var. Sosyal medya bizden sorulur diyoruz ya. Şimdi o gücümüzü göstermenin tam zamanı.. Haydi hep beraber bir el atalım dostlarım.
Daha yazacak çok şey var ama şimdiden heyecan yaptım ve yarım yamalak anlatabildim. Hoşgörün emi.:)